2020 yılında TCMB farklı araçlar üreterek dolaylı yollar ile piyasayı fonladı ve hatta fiyat istikrarı görevini bir kenara bırakıp, TL’nin sert değer kaybı sebebiyle döviz kurlarına dolaylı yoldan müdahil oldu. Bu süreçte oldukça fazla haber ve malumat(information) yayınladı. Fakat kimileri için tam olarak akla yatmayan, anlaşılamayan veya farkının anlaşılmadığı kavramlar duyulmaya başlandı; Overnight Faiz, geç likidite penceresi, gecelik faiz, repo, gösterge faiz vs… Bu alanda Türkçe kaynak az olmakla birlikte kafa karışıklığı da çok yaygın. Bu yazımda bunlara açıklık getirmeye çalışacağım.
Merkez bankalarının(MB) bankalardan talep ettiği(daha doğru ifade ile zorunlu kıldığı) nakit / yükümlülük oranı –diğer bir deyişle zorunlu karışılık oranı– bulunmaktadır. Bu uygulama 1929 ekonomik bunalımına dayanmaktadır. O zamanlar bankaların iflas riskinden ötürü bu uygulama getirilmiş olsa da, bugün daha çok likidite yönetimi için kullanılan bir araçtır. Zorunlu karşılık oranı basitçe, bankaya yatırılan mevduata karışılık, bankaların merkez bankalarında tutmak zorunda oldukları paradır. Dünya çapında uygulanan bu politikada, yabancı para ve yerli para için farklı oranlar talep edilebilmektedir. Bu oran yazının yayınladığı tarih itibariyle(Ekim 2020) Türkiye’de %7.00, Euro bölgesi için %1.00, Çin için %20.50’dir. Bankaların bu yükümlülüğü günlük olarak yerine getirmesi gerekmektedir. Gün içinde para hareketleri sonrası(kredi verildi mevduat toplandı vs), iş günü sonunda nakit ve yükümlülük durumuna göre ya nakit fazlası ya da nakit eksiği çıkar. Nakit fazlası olan banka borç vermek zorunda değildir lakin nakit açığı olan bankalar, başka bankalardan, kişilerden yada merkez bankasından borçlanmak durumunda kalırlar. Ve bu borçlanma ve borç verme elbette ki de tek yöntemle olmaz. Bu işlemlerin tamamını bankaların hazine departmanları tarafından yürütülür.
Zorunlu karşılıkların likidite yönetimi aracı olması sebebi ile; bir de, –bu yazının konusu olmayan– para arzı, enflasyon, işsizlik, döviz kurları gibi başka değişkenler de merkez bankasının direkt ya da dolaylı yönetmeye çalıştığı diğer değişkenlerdir. Bunu şunun için ifade ediyorum, zorunlu karşılığı değiştirdiğiniz vakit, etkilenen bir değişken değil birkaç değişken olur. Bu sebeple mekanizma basit gibi dursa da etki ve sonuçları itibariyle kimi zaman tahmin dahi edilemeyebiliyor.
Konumuza geri dönersek:
Overnight piyasa (Overnight market), kısa vadeli borçlanmaların yapıldığı piyasadır. Mevduat toplayabilen her kuruluş bu piyasada bulunabilir. Aslında gecelik anlamına gelen bu overnight ifadesi ile pek uyuşmayan şekilde, piyasa günün başlaması ile açılır. Fon fazlası olan borç verir ve ertesi sabah faizi ile geri alır. Sabah itibariyle piyasanın açılmasından ötürü esasında günlük ortalama borçlanma faizi ve gecelik borçlanma faizi (overnight faiz)olarak iki farklı faiz vardır. Genellikle merkez bankalarının borç alma ve borç verme faizi arasında bir makas olur. TCMB Ekim 2020’de %8.75 borç alma %11.75 borç verme faizi uygulamakta. Genellikle gecelik piyasa da faizler merkez bankasının uyguladığı faizden daha az olur. Ayrıca, her ne kadar gecelik faiz serbest piyasada belirliyor olsa da, bankaların birbiri ile borçlanmasındaki faizi direkt olarak etkilemektedir. Gecelik faizin artması(diğer bir deyişle MB’sının O/N faizini artırması) bankaların borçlanma talebini azaltır ve bu durumda bankalar daha az kredi verip daha çok rezerv tutma eğilimde olur.
Ve geç likidite penceresi(GLP)… Sanırım bunu uygulayan başka ülke de yok. Basitçe, gecelik borçlanma piyasasındaki borç alıp vermektense, saat 16:00 ile 17:00 arasında uygulanan borç alma/verme faizidir geç likidite penceresi. Politika faizi olarak addedilen bir haftalık repo ve özellikle finans profesyonellerinin gösterge niteliğinde değerlendirdiği O/N faizi, siyasi ve popülist nedenlerle sabit tutulmaya gayret edildi ve bankaları fonlama sorunu da alternatif yollar ile aşılmaya çalışıldı. Geç likidite penceresinin gecelik piyasada yapıldığını hatırlatmakta fayda var. Bu sebeple ortalama fonlama maliyeti GLP’ye yaklaşmaya başladıkça, TCMB, politika faizine ve gösterge faize müdahale etmek durumunda kalacaktır.
Peki ya REPO? Repo basitçe teminatlı borçlanma aracı olan sözleşmenin adıdır. TCMB’den 1 haftalık borç aldığınızdaki repo faizi, aynı zamanda gösterge faiz olarak ifade edilir. Bankalar bir takım menkul kıymetlerini(tahvil ve bonolarını) teminat olarak göstererek borç alır, bir hafta sonunda da faizi ile bu borcu öder ve menkul kıymetlerini geri alır. Repo’nun vadeleri 3 aya kadar çıkabilmektedir ve esasında asıl piyasa fonlaması bu araç ile yapılmaktadır.